Bu sabah BIST100’de yukarı yönlü bir açılış bekliyoruz. Dün, bankacılık hisselerinde yükseliş görülürken, TL’nin de değer kazandığı gözlemlendi. Paskalya tatili nedeniyle yabancıların yatırımcının az olduğu düşünüldüğünde, bugün yukarı doğru hareketin düşük hacimle gerçekleşeceği düşüncesindeyiz.
Piyasalarda Bugün
İlk çeyrek işlemleri sona ererken fiyatlamaları farklı cephelerde zorladığı, ABD Başkanı Biden’ın merakla beklenen altyapı harcama paketinin detaylandırıldığı ve Amerikan dolarındaki değerlenmenin genele yayılır şekilde yakından hissedildiği kısa hafta işlemlerini çoğu yerde tamamladık, bugün itibarıyla açık olan az sayıdaki piyasada da tamamlamaya hazırlanıyoruz. Paskalya tatili öncesindeki son Cuma gününde Asya’da düşük işlem hacimleri gözlenirken, Avustralya, Hong Kong, Singapur ve Hindistan piyasalarının kapalı olduğunu not düşelim. Keza Avrupa ve ABD işlemlerinin de gerçekleşmeyecek olması yatırımcı ilgisinin oldukça düşük seyretmesine imkan tanıyor.
Bugün için konuşulacak en önemli handikap düşük likidite riski. Öncesindeki işlemlere baktığımızda, bir süredir beklediğimiz “ikinci çeyrek büyüme patlaması riski” düşüncesinin hayata geçtiğini görüyoruz. ABD’de açıklanan Mart ayına ait ISM imalat endeksi 64.7 seviyesinde gerçekleşirken, serinin hesaplanmaya başlandığı tarih olan 1983’tne bu yana en yüksek düzeyi işaret etti. Alt kalemlerde yeni ihracat siparişlerindeki sınırlı azalış haricinde genele yayılır yükselişler söz konusu olurken, bir önemli detay da tedarik zincirindeki sorunların devam ettiğine ait. Teslimat sürelerindeki uzama veriye göre Mart ayında da sürmüş.
ABD’de ISM verisinin yakından izlendiği günde Avrupa kıtasında da daha önce ilk okumaları gerçekleştirilen PMI verilerinin son değerleri açıklandı. Euro Bölgesi’nde imalat PMI verisi Mart ayını 62.5 düzeyi ile oldukça yüksek seviyede tamamalarken, global büyümenin yolunda gittiğine dair değerlendirmeleri de destekler görüntü çizdi. Her ne kadar ABD-Avrupa ayrışması gerek aşılama gerekse makro taraftaki farklı cephelerde hissedilse de EUR fiyatlamasına yansıyan ölçekte kötü olmadığını da belirtmek gerekiyor. Aynı gün yurtiçinde İSO ile Markit işbirliğinde açıklanan imalat PMI endeksi de +0.9 puan ile 52.6 düzeyine yükseldi ve momentumun ilk çeyrekte devam ettiğini gösterdi. Kur cephesindeki son dönem dalgalanması ise girdi maliyetlerini yukarı yönde baskıladı.
Düne ait bir önemli gelişme de merakla beklenen OPEC+ toplantısından yansıyan sonuçlara ait. Kartel üyeleri Mayıs ayından başlamak üzere gelecek 3 aylık dönemde kademeli-sınırlı şekilde petrol üretimlerini artırma kararı aldılar. Buna göre, OPEC+ üyeleri Mayıs’ta +350 bin, Haziran’da +350 bin ve Temmuz’da +440 bin varil günlük üretim kapasitelerini yukarı güncelleyecekler. Ayrıca, gönüllü şekilde ekstra azalışa giden Suudi Arabistan ise aynı dönem içerisinde sırasıyla +250 bin, +350 bin ve +400 bin varil şeklinde üretim artışı gerçekleştirecek. Kamuoyuna duyurulan karara rağmen petrol fiyatları ve üretici ülke konumundakilerin para birimlerindeki iyimserliği ise tüketici tarafındaki iyimserliğin Kartel nezdinde değerlendirilmesi şeklinde okuyoruz. Kısmen de kademeli artış adımı atılmasını eklemek mümkün.
Piyasalar
ABD Başkanı Biden tarafından kamuoyuna duyurulan 2.25 trilyon dolarlık altyapı harcama paketinin etkileri farklı varlık sınıflarında farklı yansımalar gösterdi. Amerikan doları genele yayılır şekilde zayıflarken, reflasyon temasını destekler şekilde hisse senetleri yükseldi, risk iştahı canlandı, değerli metallerde primlenmeler, tahvil faizlerinde ise gerileme görüldü. Oysaki gelecek dönem büyüme ve enflasyon beklentilerini yukarı yönde baskılayacak önemli bir gelişme olarak okuduğumuz paket sonrasında Amerikan dolarının kuvvetli kalmasını, tahvil faizlerinin yüksek seyretmesini ve fakat hisse senetlerine olan ilginin de korunmasını beklerdik. Henüz mevcut fiyatlama temasından farklı bir faza geçildiğini düşünmüyor ve kısa vadede de olmasını beklemiyoruz. Dün takip edilen yatırımcı eğiliminin önemli bir kısmını risk iştahının yönlendirdiğini, bir kısmının da Paskalya tatili öncesindeki pozisyon ayarlamaları kaynaklı olduğuna inanıyoruz. Öte yandan bugün ABD’de açıklanacak olan Mart ayı istihdam raporu öncesinde ise ‘pozisyonların ihtiyatlı şekilde ayarlanması’ uyarısını yapmanın gayet yerinde olduğunu düşünüyoruz. Konsensüs rakamın +650 bin şeklinde gerçekleştiği, ancak, risklerin daha yüksek rakamlara işaret ettiği verinin fiyatlaması tatil etkisi kaynaklı düşük işlem hacimleri nedeniyle çok daha volatil olabilir. Bu nedenle her iki yöndeki risklere dikkat edilmeli. DXY’nin 92.90 seviyelerinde oluştuğu sınırlı düzeydeki açık Asya piyasaları işlemlerinde 200 günlük ortalamanın şekillendiği 92.50 bölgesini önemsiyoruz. Küresel risk iştahının yüksek seyrettiği günde Türk lirası ve cinsinden değerlenen varlıkların da bu eğilime katılmasını gerek moral desteği gerekse son dönem fiyatlama tahribatının azalışı açısından değerli buluyoruz. TCMB’nin yatırımcılarla gerçekleştirdiği toplantıda Başkan Kavcıoğlu’nun sıkı para politikası duruşunu koruyacaklarına dair bir kez daha yaptığı vurgu liradaki kısa yönlü pozisyonların kapatılmasına yurtdışı piyasalardaki tatil dönemi öncesinde imkan tanımış olabilir. Pazartesi günü açıklanacak olan Mart ayı enflasyonu öncesinde izlenen İstanbul enflasyonu ise aylık bazda %1.13 yükselişe işaret ediyor. Türk lirası Amerikan doları karşısında günü %1.58 yükselişle tamamlarken, BIST 100 endeksi kapanışı %2.50 pimle 1426 puan seviyesinden gerçekleşti. 10y vadeli tahvilde faizin son düzeyi -61bp ile %18.25 olurken, ülke risk primi ise %5 geriledi ve 452bp ile kapanış yaptı. Euro Bölgesi endekslerinde gün sonu kapanışları genele yayılır şekilde değer kazançları şeklinde oldu. Euro Stoxx 50 %0.68, FTSE 100 %0.35, DAX %0.66 ve Rusya (RTS, USD) varlıkları %-1.34 düzeyinde performans sergiledi. Rusya’da işlem hacimleri son 5 gün ortalamasının %70 üzerinde olurken, Avrupa varlıklarında ise ortalamada %15-20 civarında azalışlar görüldü. Amerika kıtası işlemlerinde majör ABD endeksleri ile gelişmekte olan ülke varlıklarının ayrışması takip edildi. Teknoloji grubunun iyimserliği Nasdaq endeksinde %1.76 yükselişe işaret ederken, S&P 500 %1.18, Dow Jones ise %0.52 ile günü tamamladı. GOÜ cephesinde Bovespa %-1.18 olurken, Kolombiya, Arjantin ve Peru’da tatil nedeniyle işlemler gerçekleşmedi. Asya’da yeni gün fiyatlamaları açık olan piyasalarda pozitif seyrediyor. TSİ 08.35/ NKY 225 %1.50, CSI 300 %0.64 ve KOSPI %0.74 ile fiyatlanırken, USDCNH paritesi 6.5689 ile yuanda değer kazancını ifade ediyor.
Fiyatlamalar Türk lirası ve cinsinden değerlenen varlıklarda son gelişmeler ışığında kısa vadede dalgalanmanın azalmasını, devam eden süreçte ise dengelenme olmasını bekliyoruz. Ancak, dengelenmenin belirginleşmesi zaman alacak. BIST 100 endeksinde haftalık kapanışın 20 Mart 2020 yükselişin önemli noktalarından birisi olarak gördüğümüz 1407 puan seviyesinin üzerinde olup olmayacağını takip edeceğiz. İlk şokun ardından geçtiğimiz hafta gerçekleşen kapanış söz konusu seviyenin aşağısında kalmıştı. Günlükte ise 1390-1370 seviyeleri destek, 1430-1470 ise direnç olarak yakından izlenebilir. USDTRY paritesinde 8.06 destek, 8.20 direnç olarak takip edilebilir. EURUSD paritesi fiyatlamalarında temel belirleyici global Amerikan doları yaklaşımı olmaya devam ederken, genel risk iştahı ve bölgeye ait aşılama performansı da son dönem içerisinde öne çıkmakta. EUR negatif yaklaşım ilk çeyrek işlemleri tamamlanana dek devam edebilir. Bu durumda 1.16-1.17 bölgesi civarında paritenin konsolide olmasını bekleriz. 1.1730-1.1700 seviyeleri destek, 1.1810-1.1830 ise direnç olarak izlenebilir.
Türkiye PMI, Mart 2021 – Öncü göstergeler Mart ayında yeniden toparlanmaya işaret ediyor
İSO ve Markit işbirliği ile açıklanan Türkiye PMI verisi Mart ayında +0.9 puan ile 52.6 seviyesinde gerçekleşti. Böylece, Şubat ayındaki gerilemenin ardından toparlanma gözlenirken, hali hazırda yıl başlangıcındaki 54.4 seviyesinin gerisinde kalındığını not düşmek gerekiyor. Öte yandan >50.0 ile genişleme eğilimi de korunmuş oldu. Yılın ilke çeyreğinde imalat PMI ortalaması 52.9 olurken, 2020 4Ç verisine kıyasla +0.9 puan yukarı yönde gelişim gösterdi.
Açıklanan verinin detaylarına bakıldığında:
– Toplam yeni siparişler yeniden ivme kazanarak büyüme bölgesine geri dönüş yaptı.
– Yeni ihracat siparişleri üst üste üçüncü ayda da artış gösterdi ve toplam yeni siparişlere kıyasla daha hızlı büyüdü.
– Yeni üretim hatlarının eklenmesi de gelişime olumlu yansıdı. (Kapasite kullanımı için sinyal olabilir)
– Bazı anket katılımcıları ham madde teminindeki sıkıntıların daha fazla üretimi kısıtladığını belirtti. Keza teslimat süreleri de uzadı.
– Liradaki değer kaybı arz tarafındaki kaybın yanında girdi maliyetlerinde yılbaşından bu yana en yüksek artışın yaşanmasına neden oldu.
– Şubat ayında son 10 ayın en düşük seviyesine gerileyen nihai ürün fiyatları Aralık ayından bu yana en yüksek artışı kaydetti.
– İstihdam artışı son 10 aydır düzenli eğilimini devam ettirdi.
– Ham madde sıkıntısı nedeniyle stokların artırılması çabalarını zayıflattı. Son 3 ayın en hızlı düşüşü yaşandı.
TCMB Haftalık Veriler – Yurtdışı yerleşiklerden Ocak 2007’den bu yana en yüksek çıkış TCMB tarafından 26 Mart dönemine ait menkul kıymet ve YP mevduat rakamları açıklandı.
Buna göre, toplamda -1.9 milyar dolar performansın takip edildiği dönemde, hisse senedi talebi -813.9 milyon dolar, repo dahil DİBS işlemleri ise -1.1 milyar dolar (repo -11.7 milyon dolar) ile takip edildi.
Hesaplamalarımıza göre;
Veri döneminde yabancıların DİBS içerisindeki payı %6.1’den %4.9’a geriledi. (18 Aralık 2020 haftasından bu yana en düşük seviye) 2021 yılında hisse senedi kaleminde -1.6 milyar dolar, repo dahil DİBS cephesinde +717.7 milyon dolar (repo hariç +653.6 milyon dolar) giriş takip edildi. Toplam rakam ise -943.5 milyon dolar oldu.
Haftalık bazda açıklanan rakamlara göre;
TCMB brüt+altın rezervi -2.5 milyar dolar ile 90.6 milyar dolar seviyesinde bulunmakta. Bankalardaki toplam YP mevduatlar -9.2 milyar dolar ile 252.4 milyar dolar olurken, yurtiçi yerleşiklerin YP mevduatları ise -8.9 milyar dolar ile 223.6 milyar dolar oldu. Gerçek kişi hesapları -7.2 milyar dolar, tüzeller ise -1.7 milyar dolar ile izlendi.
2021’in tamamında bankalardaki toplam YP mevduatlar;
-11.3 milyar dolar, yurtiçi yerleşiklerin YP mevduatları -11.9 milyar dolar, gerçek kişi hesapları ise -10 milyar dolar oldu.
TCMB tarafından paylaşılan haftalık mevduat istatistiklerinde;
19 Şubat dönemini kapsayacak şekilde ‘parite etkisinden arındırılmış veri seti’ yayınlanması kararı alınmıştı. Buna göre, yurtiçi yerleşiklerin toplam YP mevduatları stokta -8.9 milyar dolar olurken, parite etkisi -818 milyon dolar, net değişim ise -8.1 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu etkide en yüksek pay-623 milyon dolar ile EUR cinsi mevduat hesaplarında oldu.
Yurtiçi yerleşikler kalemi altında yer alan gerçek kişi hesaplarında stok değişim
(- 7.2) milyar dolar, parite etkisi
(- 486) milyon dolar, en yüksek pay ise -305 milyon dolar ile EUR cinsi mevduat hesaplarında oldu. Net değişim,
(- 6.7) milyar dolar. Yine aynı kalem altında bulunan tüzel kişi hesaplarında stok değişim
(- 1.7) milyar dolar, parite etkisi
(- 332) milyon dolar, en yüksek pay ise
(- 318) milyon dolar EUR cinsi mevduat hesaplarında oldu. Net değişim, -1.3 milyar dolar.
ABD ISM-I, Mart 2021 – Öncü gösterge 1983’ten bu yana en yüksek seviyesinde
ABD’de Mart ayına ait ISM imalat endeksi ve alt kalemleri kamuoyu ile paylaşıldı. Buna göre, Şubat ayında 60.8 seviyesinde bulunan endeks +3.9 puan ile 64.7 olarak açıklandı. Piyasa beklentisi ise 61.5 olarak şekillenmişti. Böylece 2020 4Ç döneminde ortalamada 59.0 olan endeks, 2021 1Ç içerisinde 61.4’e yükselmiş oldu. Fiyatları gösterir endeks -0.4 puanlık sınırlı geri çekilme ile 85.6 olurken, üretim +4.9 puan ile 68.1, yeni siparişler +3.2 puan ile 68.0, devam eden işler +3.5 puan ile 67.5, stoklar +1.1 puan ile 50.8, istihdam +5.2 puan ile 59.6, teslimat süresini ölçümleyen endeks +4.6 puan ile 76.6, yeni ihracat siparişleri -2.7 puan ile 54.5 ve ithalat ise +0.6 puan ile 56.7 düzeyinde gerçekleşti.
Teslimat sürelerindeki uzamanın devam etmesi küresel arz zincirindeki aksamanın devam ettiğini gösterirken, yarın açıklanacak olan istihdam piyasası raporu öncesinde istihdamın aylık bazda 5 puanın üzerinde genişleme göstermesi bu yöndeki beklentileri yukarı yönde güncellenmesine zemin hazırlayabilir.
Veriler, 2Ç içerisinde beklediğimiz güçlü ABD ekonomisi temasını destekler nitelikte. Devam etmesini öngörüyoruz. Kısa vadeli risk iştahı bir yana güçlü Amerikan doları & yüksek tahvil faizi ortamını da desteklemesini bekleriz.
Kaynak Orkun Gödek – Deniz Yatırım
Hibya Haber Ajansı