Türkiye’de ekonomik güven endeksi Şubat ayında 95,8 iken Mart ayında artarak 98,6 seviyesine yükseldi.
Türkiye’de ekonomik güven endeksi Şubat ayında 95,8 iken Mart ayında artarak 98,6 seviyesine yükseldi. Endeksteki artış; tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet ve perakende ticaret sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı. Mart döneminde tüketici güven endeksi 86,7 değerine yükselirken, reel kesim güven endeksi 110,2, hizmet sektörü güven endeksi 105,5 ve perakende ticaret sektörü güven endeksi 109,2 değerini aldı. İnşaat sektörü güven endeksi 79,8 değerine geriledi. Sektörel alt güven endeksleri tarafında yapılan ara revizyon, ekonomik güven endeksi verilerinin de revizyona uğramasına neden olmuştur.
Ekonomik güven endeksi… Kaynak: Bloomberg, TÜİK
Covid-19 salgını ve salgına yönelik alınan tedbirler ile beraber 2020 yılının belli kesiminde yavaşlama etkileri sektörel bazda da görülmüştü. Kısmi kısıtlamalar şeklinde uygulanan veya çalışma günlerini azaltan karantina tedbirleri, birçok sektörde faaliyetin yavaşlamasına neden oldu. Ekonomide normalleşme periyoduna geçilmesiyle başlayan kademeli iyileşme, yine sektörel bazda etkili olan yeni Covid önlemleri haricinde birçok sektörde dipten toparlanma etkisini göstermektedir. Ekonomik faaliyetin artma eğiliminde olması, güven endekslerine de pozitif yönde yansırken; salgın öncesi döneme doğru bir toparlanma etkisini de desteklemektedir.
Tabii konjonktürel anlamda sektörleri farklı katsayılarda etkileyen faktörlerin varlığı itibariyle bazı risklerden de bahsetmek gerekiyor. Vaka sayılarında artışın, yeniden daha sıkı önlemler getirmesinden en çok etkilenen sektör hizmet sektörü olacaktır. Hizmet sektörü yeniden yavaşlama etkisini hissetmek durumunda olacak, çünkü Covid önlemleri yine başta restoran, cafe ve lokantaların eksik faaliyet göstermesine neden olacak. Bu sektörlerde ciro ve istihdam kaybı etkisini yine görmemiz muhtemel. Perakende ticaret sektöründe, özel tüketim kadar zaruri ihtiyaçlar da dahil olduğundan dolayı daha indirgenmiş etki olabiliyor. Çünkü, bu belirttiğimiz gruplarda belli dönemlere göre talep birikmesi durumu söz konusu olabiliyor. İnşaat sektöründe ise; belli dönemlerde ihtiyaca göre düzenlenebilecek konut kredisi kampanyalarıyla ucuz finansman sağlama durumu yine olabilir; ancak TCMB’nin sıkı para politikası benimsemesiyle bir süre daha %19 oranında uygulamada kalacak olan politika faizi sektörün de yüksek maliyetli finansman nedeniyle yavaşlama etkisinde olmasına neden olacaktır.
Ekonomik normalleşme etkisiyle, en kuvvetli bacağımız olan imalat tarafında da olumlu görünüm sürüyor. Reel kesim güven endeksi, Temmuz 2020’den beri 100 baz değerinin üzerinde iyimser bölgede kalmayı sürdürmektedir. Sanayi üretimi gibi öncü göstergelerle eşleştirildiğinde, 1Ç21 dönemi güçlü bir büyüme görünümüne işaret edecektir.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı